25 Kasım 2009 Çarşamba

Nuh'un kızkardeşi




Sabah Noah'ın kardeşi geliyor. Leah. Onu ikinci kez görüyorum ve belki dün gecenin etkisinde olduğumdan çok güzel buluyorum. Harikasın güzelim. Noah ikisinin de isimlerinin Bible'dan olduğunu (eh en azından Nuh'u tanıyorum.)annesiyle babasının Brooklyn'de bir topluluğa üye olduklarını anlatıyor. Her hafta telefon edip dünyanın sonu bu kadar yakınken neden Tanrı'ya yönelmediklerini soruyorlarmış. Dünyanın sonu bana hiç uzak gelmiyor. Leah gülüyor. Benimle oynaşıyor. Beni iyi etmek istiyor. Ne de olsa mutsuzluğun tek çaresi mutluluk. Onlara bana dün gece çektirdikleri şeye bağımlı olabileceğimi söylüyorum. Başka bir ülkede uyanmak üzerinizden jet-lagı attıktan sonra bile başınızı ağrıtıyor. Dün gece yediğim bokların da etkisiyle yarı uyanığım ve uyanık olan kısmım ağrıyor. Noah hala anlatıyormuş. Brooklyn kiliseler şehri filan. Kafayı bulup öyle yükselmiş ki Tanrısını özlüyor. Ona birden sikimin anteni deyip hayvan gibi gülmek istiyorum. Tamamen mahvoldum ben sevgili Leah oynaşırken sana da bağlanabilirim. Bize kahvelerimizi getiriyor. Neden bizimle gelmediğini soruyorum. İşlerinin yetişmediğini bugün de çalışacağını söylüyor. Doğru ya iş. Hakan sikicem dırdırınızı diye içeri geliyor. Ben varken türkçe küfür etmek hoşuna gidiyor. Leah'ya bakıp onun Hakanla bir macerası olup olmadığını anlamaya çalışıyorum. Yani belki abisinden önce. Sikilmiş beynim her yerde trajedi arıyor. Bir bok yok sanırım. Ev tren yolunun başladığı noktada. Tren Harlem River üstünden köprüyü geçer. Sonsuza kadar gidersiniz. Tek başıma olmaktan korkuyorum. Gürültü yapmak istiyorum. Beni öğle gezmesine götürün. Gezdirin. Şaşırtın. Ne bileyim yapın bir şey. Central Park'ı teklif ediyorlar. Park dibimizde. Herkes duşa giriyor. Suyun tadı da farklı. Felçli yanım da yavaş yavaş uyanıyor. Ama beni önce alışverişe götürüyorlar, kitapçılara götürüyorlar, hediyelik eşyalara, kar kürelerine bakıyorum. Biraz daha gayret ederlerse neredeyse hatırlamayacağım. Leah yanımızda olduğu sürece hatırlamayacağıma söz veriyorum. Aramızda bir şeyler olabilir mi? Ona bu enkaz halimle haksızlık etmeyi ne çok isterim. Her değeri sorgulamaya başladığınız o berbat aşamadayım. Bunu onlara söylüyorum ve normal hatta sıradan buluyorlar.
Çirkinim diyorum.
Güvenilmezim.
Berbat bir sevgiliyim.
Berbat âşık.
Kokumdan nefret ediyorum. Belki bunu kibarca söyleyemediği için oldu hepsi?
Sesim yüzünden belki? Bilmem ki dilim olamaz mı?
Herkesin götürmek istediği kızı almanın laneti mi?
Lanet beni çirkinleştirdi.
Noah ile Leah bana lanetleri saysınlar. Başına gelecek şeylerden ötürü deliye döneceksin desinler.
En nazik adamın bile gözü dönecek desinler.
Desinler ki kendini köle olarak satılığa çıkaracaksın ama kimse almayacak.
Hep doğmayı bekleyeksin. Seni bir dölyatağından diğerine taşıyacaklar ama doğmayacaksın.
Yaşlı bir pisliğin toplarında gezineceksin.
Yaşamak için kaynağından fışkırmışsın ama yere döküleceksin, boşa gideceksin.
Hiç sahip olmadığımız bir şeyi kaybettiğimizi sanıyoruz. Beni dinlemiyorlar. Ben de sike sürülecek akıl olmadığını düşünüyorlar.
Bu olanlar neydi o zaman? Neden artık birlikte olacağımıza inandık? Büyük bir hikayeden kısa bir alıntıya dönüştüm. Bir başkası için uyarı. Yerimde olmak istemeyecek ve bunun için gizlice yalvaracak biri için uyarı.
Karı üşütmüş falan mıydı diye soruyor Noah. Hakan benimle az konuşuyor bu konuyu. Beni paylaşmışlar. Hakan ve Noah benim iyi polis-kötü polisim. Herşeyi itiraf edene kadar benimle oynayacaklar.
Tabii ki kafayı üşütmüştü. Başta anlamalıydım. Bana herşey için söz verdi. Söyledikten sonra buna nasıl inandığımı merak ediyorum. 'Böyle bir şey asla olmayacak' bunu duydum. Buna eminim. Bana kendimi toparlamam gerektiğini söylüyorlar ama hassiktirin! Toparlamayacağım. Nasıl yapacağımı bilmiyorum. Kimse sonsuza kadar acı çekmez kaçık bir sürtük olduğu fikri üzerinde odaklan.
Onu çok özledim. Bu hiç değişmiyor.
Leah bunlara bozulup uzaklaşır mı diye düşünüyorum. Benim en yakın mutluluk ihtimalim. Hadi aşık adama aşık ol. Onu iyi edebileceğini ona ebelik yapabileceğini hisset. Ona hiç yaşamadığı şeyler yaşat. Hayal kurmaya başlarsınız. Brooklyn'e gelip Tanrı sevdalısı anne-babanla bile tanışır. Mutlu falan olursunuz. Leah havanı alırsın gibi mi bakıyor yoksa çok mu alınganım?
Beni binlerce insanın öldüğü yere götürün ve orada bırakın.
Bırakmıyorlar.

1 yorum:

  1. İş Planlama, Ticari ve Kalkınma Finansmanı, Mülkler ve İpotekler, Borç Konsolidasyon Kredileri, Ticari Krediler, Özel krediler, Bireyler, şirketler ve kurumsal kuruluşlar için yıllık düşük faiz oranına sahip Konut Yeniden Finansman Kredileri gibi geniş bir yelpazede finansal hizmetler sunuyoruz. Genel Kredi programımızla aileniz için en iyisini alın ve hayallerinizdeki eve sahip olun. İlgilenen adayların bizimle iletişime geçmesi gerekir
    Yalnızca WhatsApp: {+ 44} 7480 729811
    Tel .... {+ 44} 7480 729811
    E-posta: (iskandalestari.kreditpersatuan@gmail.com)

    YanıtlaSil